Uzman Görüşü (Uzman Mütalaası) ve Bilirkişilik Raporu Nedir?

Uzman mütalaası / Uzman görüşü, soruşturma aşamasında veya dava esnasında tarafların mevcut iddialarını yada savunmalarını teknik açıdan ispatlamak veya güçlendirmek amacıyla konusunda bilgi ve tecrübe sahibi uzmanlardan bireysel olarak veya kanuni vekilleri aracılığıyla talep ettikleri ve inceleme neticesinde düzenlenen rapordur.


Uzman mütalaası ile bilirkişilik farkı nedir?

Bilirkişilik, çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde oy ve görüşünü sözlü veya yazılı olarak vermesi için başvurulan gerçek veya özel hukuk tüzel kişisini ifade etmektedir. Uzman mütalaası ise, tarafların dava konusu ile ilgili olarak, uzmanından bilimsel değerlendirme almasıdır.

Bilirkişiyi mahkemeler seçmektedir. Bilirkişileri görevlendirilmesinde yargı çevreleri içinde yer aldıkları bölge adliye mahkemeleri adli yargı adalet komisyonları tarafından her yıl düzenlenecek bilirkişi listelerinin gözetilmesi esası Hukuk Muhakemeleri Kanununun 268. maddesinde hüküm altına alınmıştır. Uzman mütalaası ise, taraflar veya Avukatlar tarafından konusunda deneyimli uzmanlardan alınmaktadır.


Uzman mütalaasının dayanağı nedir?

5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun (CMK) 67. maddesi ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 293. maddesinde yer alan uzmanından bilimsel mütalaa alınabilmesi olanağıdır.


Uzman görüşüne ne zaman başvurulur?

Taraflar, genellikle uzman görüşü alma yoluna adli makamlar tarafından alınan bilirkişi raporunun iddia ettikleri ya da savundukları hususu desteklememesi durumunda gitmektedirler.


Uzman mütalaasının avantajları nelerdir?

  • Mütalaayı düzenleyen uzmanın genel bir uzmanlık alanından değil çözümü uzmanlık gerektiren konuda derinlemesine bilgi ve ehliyet sahibi olanlar arasından seçilebilmesi,
  • Uzman görüşü alınan olguların sıklıkla özgün nitelikte olması nedeni ile literatür taraması gerektiren, standart uygulamanın dışına çıkılarak fazladan zaman, emek ve özen isteyen olgular olması,
  • Uzmanın ağır rutin hizmet akdi içerisinde olmayan bilim insanları arasından seçilebilmesi nedeni ile sorulan konunun açık, meslek dışından kişiler tarafından anlaşılır, adli makamlar tarafından denetlenebilir biçimde, gerektiğinde tablo, şekil, şema, resim, fotoğraf ile desteklenerek ortaya konulması,
  • Adli makamlar tarafından alınan bilirkişi raporunda gözden kaçmış, hesap ve işlem hatası yapılmış, yanlış değerlendirilmiş önemli konuların ortaya konabilmesi,
  • Avukatların “hatalı bilirkişi raporu yüzünden davayı kaybettik” şeklindeki yakınmalarının “uzman görüşü alamadık” şekline dönüşme potansiyeli taşıması,
  • Mütalaa düzenleyen uzmanın mahkemeye çağrılarak görüşünün irdelenmesi, taraflarca kendisine soru sorulabilmesi, daha da önemlisi her iki taraf uzmanının çapraz sorgulanabilmesi.

Bir Bilene Danışın,
Her Zaman Yanınızdayız.